Yayımlarımız

Hizmet Kusuru Kavramını ve Sağlık Hizmetlerinde İdarenin Hizmet Kusuru

Hizmet Kusuru Kavramını ve Sağlık Hizmetlerinde İdarenin Hizmet Kusuru

Kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında veya idarenin belli bir görevlisine atıf ve izafe edilmesi mümkün bir kişisel kusur ile ortaya çıkmış olmayan, kamu hizmetinin bizzat kuruluş, işleyiş veya teşkilatlanmasındaki aksaklık bozukluk, düzensizlik, eksiklik ve sakatlık halinde karşımıza çıkan kusura hizmet kusuru denir.

Danıştay kararlarında da, “İdarenin kamu hizmetinin kurulması veya yürütülmesinden doğan zararlardan sorumlu tutulmasını gerektiren ilkelerden biri “hizmet kusuru” ilkesidir. Genel olarak hizmet kusuru, bir kamu hizmetinin kuruluş ve işleyişindeki aksaklık ve bozukluğu ifade etmektedir.” Şeklinde tanımlanmaktadır.[1]

Anayasa ve kanunlarla kamu hizmetlerini yerine getirmekle görevli kılınan idare, bu görevini yerine getirirken hizmetten yararlananlar bakımından birtakım zararlara yol açabilir. İdare bir zarara yol açmış ise hukuk devleti ilkesi gereğince idare hukuku kurallarına göre sorumlu tutulur. Hizmet kusuru özel hukuktaki kusur anlayışından oldukça farklı olarak kast, ihmal, dikkatsizlik vs. ögelerini barındırmamaktadır. Bu kusur bakımından kamu personelinin kusurlu olup olmadığına değil, “hizmetin kendisinin” kusurlu olup olmadığına bakılır. Hizmet kusuru, klasik doktrine göre idarenin yürüttüğü bir hizmetin kurulmasında, düzenlenmesinde ya da işlemesinde meydana gelen bozukluk ya da aksaklığı ifade eder. Hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi durumlarında idarenin hizmet kusuru gündeme gelir. Sağlık hizmetlerinin kamu görevlisi konumundaki hekim aracılığıyla sunulması sonucunda hastaların uğramış oldukları zararlardan dolayı idarenin hizmet kusuru, hekimin de duruma göre görev veya kişisel kusuru söz konusu olabilir. Hizmet kusuruyla kişisel kusur iç içe geçebilir. İdarenin her halükârda personelini takip etme yükümlülüğü söz konusudur. Örneğin, doktorun yanlış teşhis uygulaması sonucu hastanın rahatsızlığının artması görev kusurudur, ancak sadece idareye karşı idari yargıda dava açılır. İdare, ödediği tazminatı kusuru bulunan kamu personeline kusuru oranında rücu eder.

 Danıştay kararlarına da konu olan olaylara göre aşağıda hizmet kusuru olarak kabul edilen hallere örnekler verilmiştir;

  • Hastaya uygulanan tedavide gecikme olması, bazı tetkiklerin yapılmaması ve bunun da tedavinin gecikmesine neden olması nedeniyle hastanın ölmesi durumunda idarenin hizmetin geç işlemesinden doğan hizmet kusuru nedeniyle sorumluluğu bulunmaktadır.
  • Ameliyat sırasında ameliyat bölgesinde makas unutulması, göz ameliyatı yapılırken anestezi indüksiyonu sırasında oksijen yerine azot protoksit verilmesi sonucu davacının yaşamını yitirmesi gibi olaylarda hizmet kusuru bulunduğundan idarenin tazmin sorumluluğu vardır.
  • Torakal skolyoz tanısı ile hasta ameliyat edilmiş, ancak ameliyat sırasında doğabilecek kan ihtiyacının önceden öngörülerek bu konuda gerekli tedbirler alınmamış, bu nedenle ameliyat sırasında kan takılmasında gecikmeye neden olunmuş, yine ameliyat sonrasında yoğun bakımda yer ayarlanmaması nedeniyle hastanın yoğun bakıma alınmasında da gecikme yaşanmış ve hasta vefat etmiştir. Meydana gelen ölüm olayından idarenin hizmet kusurunun bulunduğu açıktır.
  • Kadın doğum uzmanının bulunmadığı hastanede, ebe tarafından muayene yapılarak çocuğun ayak geliş biçiminde doğacağının anlaşılması üzerine sevk yapılmakla birlikte, personel refakatinde ambulans tahsisi gerekirken hastanın özel araçla gönderilmesinde, davacıların prematüre doğan çocuğunun da aralarında bulunduğu sekiz bebeğin “Yeni Doğan” servisinde hastane enfeksiyonu nedeniyle ölümünde idarenin hizmet kusuru bulunmaktadır.
  • Hasta kayıtlarının tutulması ve muhafazası şeklindeki sağlık hizmetinde, sağlık hizmetlerinden yararlananlarla ilgili kayıtların eksikliğinin, yapılan tedavilerin kayıt altına alınmamasının, tetkik ve inceleme sonuçlarının muhafaza edilmemesinin, hastaya ait dosyanın kaybedilmesinin hizmetin kusurlu işletildiğinin kabulü için yeterlidir. Kişiye ait sağlık kayıtlarının korunmaması, en başta tıbbi müdahalenin irdelenme imkânını ortadan kaldırması yönüyle hizmet kusurudur.
  • Üniversite hastanesinde yapılan ameliyat sırasında oksijen yerine karbondioksit gazı verilmesi sonucu meydana gelen ölüm olayında idarenin hizmet kusuru vardır.
  • Tıp fakültesi kardiyoloji anabilim dalında uzmanlık yapan davacının, görevi sırasında muz kabuğuna basıp kayması sonucu merdiven boşluğuna düşerek sakat kalmasında, davalı idarenin hizmet kusuru bulunmaktadır.
  • İdareye ait tıp fakültesi hastanesinde yapılan bademcik ameliyatı sırasında yanlış serum verilmesi sonucu meydana gelen ölüm olayında idarenin hizmet kusuru vardır.

İdare tarafından yürütülen sağlık hizmetinin kusurlu işletilmesi nedeniyle zarar gören bireyin uğradığı maddi ve manevi zararının tazmin edilmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereği olup söz konusu zararın tazmin edilmesi, idari yargıya özgü bir dava türü olan tam yargı davası yoluyla sağlanmaktadır.[2]

                                                                                                                                                                                                    Av. M. Mahur ÖZDARENDELİ

[1] Dan. 10. D., E. 2007/5777, K. 2008/6696, T. 16.1.2008 künyeli kararı.

[2] Akgül, Aydın; “İdarenin Sağlık Hizmetlerinden Doğan Tazmin Sorumluluğu ve Danıştayın Yeni Yaklaşımı” Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XX, Y. 2016, Sa.1,  s.297.